7.EMDR Avrupa Kongresi

7. Avrupa EMDR Konferansı İstanbul’da düzenlendi. 9-11 Haziran 2006’da dünyanın dört bir tarafından, gerek araştırmaları, gerekse uygulamalarıyla EMDR ve travma terapisine ciddi katkıda bulunmuş uzmanlarla İstanbul’da üç gün süren bir konferans düzenledik. Bu konferansta tam ve yarım gün süren yedi atölye çalışması gerçekleşti, davet edilen konuşmacılarla sempozyumlar ve sunumlar düzenlendi.

Davet Edilen Konuşmacılar:

Jonathan Bisson
“Erken Müdahale Yöntemi Olarak EMDR ”
Ilan Kutz
“EMDR ve Akut Stres Sendromu ”
Vedat Şar
“Çocukluk Travmalarının Yetişkinlik Dönemindeki Klinik Sonuçları”
Desmond Poole
“EMDR ve TSSB: Politika ve Pratik”

Atölye Çalışmaları Özetleri

Carol Forgash “EMDR ve Ego Durumu Entegrasyonu”

Bu atölye, ayrışık bozuklukları ve karmaşık PTSD yi de içeren karışık teşhislerin koyulduğu yüksek derecede travmatize olmuş hastalarda benlik durumu ve EMDR’ın bütünleştirilmesine odaklanır. Bu sorunları yaşayan insanlar genellikle terapetik bir ilişki kurmak ve stabilizasyonla çalışmak , yönetimi, ayrışık semptomları ve direnci etkilemek için geniş çaplı bir hazırlık aşamasına ihtiyaç duyarlar.

Benlik durumu çalışmasını EMDR ile bu genişletilmiş protokolde bütünleştirmek, yalnızca PTSD ve ayrışık semptomların bertaraf edilmesinden çok daha kapsamlı sonuçlara ulaşılabilmektedir.

Travma, kayıp ve buna bağlı bozuklukların yarattığı etkileri empatiyle ve anlayışla karşılayan bir yaklaşımla çalışarak, hastalarımızın kritik sorunlarının çözülmesine yardımcı oluyor ve yaşam planı oluşturuyoruz.

Atölye çalışmasında açık ve net teorik taban, teknik yenilikler ve EMDR ve benlik durumu çalışmalarını içine alan pratik stratejiler ve vaka sunumları yer alacaktır.

Bu atölye çalışmasıyla katılımcılar şu konuları kavrar
1. Benlik durumu teorisinin apate edilebilen bilgi işleme modeliyle ilişkisi
2. Benlik durumu teorisinin temelleri
3. EMDR ve Benlik durumunun bütünleştirilmesinin gerekçeleri
4. Ayrışmayı ve düzensizlikleri yönetebilmelerine yardımcı spesifik stabilizasyon stratejileri
5. EMDR travma işleme aşaması içerisinde çözülmeyi sağlayıcı ileri teknikler birleştirmeler
Ad de Jongh “Korku ve Fobilerin EMDR’la Tedavisi: Temel Hedeflerin Formüle Edilmesi, Değerlendirilmesi ve Etkili Tedavi Stratejileri”

EMDR korkuların ve fobilerin tek olayla ilişkili olduğu durumlar için iyi yapılandırılmış, zorlayıcı olmayan ve kısa süreli bir tedavi yöntemidir. EMDR’ın Exposure in vivo gibi bilişsel davranışçı müdahalelere göre avantajı, korku uyandıran durumun yeniden oluşturulmasını, durumun(örn., cinsellik, hastalık ya da ölümle ilgili anların, durumların) ya da fobik uyaranın (örn., uçak, fare, yılan) gerçek hayatta yeniden canlandırılmasını gerektirmemesidir. Bununla birlikte, korku uyandıran ve fobinin temelinde olan yaşantıların fazla sayıda olması durumunda, fobik kişiler belli durumlar için kaygı tepkileri vermeye devam edebilirler. Bu nedenle EMDR’la korku ve/veya fobilerle çalışırken, danışanalr kaygı-korku yaratabilecek gelecek durumlara hazırlanmadan çalışma sonlandırılmamalıdır. Bu, adaptif başa çıkma mekanizmalarının elde edilmesi için, rahatlamayı sağlayan zihinsel stratejiler geliştirmek, gelecekte ihtiyaç duyulacak bir davranış kalıbının yerleştirilmesi ve davranışsal denemeler yapılması olabilir. EMDR’ın korku ve fobilerle klinik uygulamaları konusuna odaklanan bu çalışma grubunun sonunda katılımcıların: 1) danışanların korku veren durumlardan kaçınma kalıplarını değerlendirme, 2) EMDR açısından vakaları hızlı biçimde formule etme, 3) zor danışanlar için EMDR protokolünü yaratıcı biçimde adapte edebilme, ve 4) EMDR müdahalelerini genel tedavi yaklaşımlarına (bilişsel-davranışçı) entegre etme becerilerini geliştirmelerini sağlamak hedeflenmektedir.

Steven Meijer “Sınır Kişilik Bozukluğunun EMDR ile Tedavisi: İmkansızı Mümkün Kılmak?”

Sınır Kişilik Bozukluğu tanısı almış kişilerle travma üzerine çalışmak genel olarak, son derece tehlikeli ve çoğunlukla “imkansız” olarak görülür. Diyalektik davranışçı terapi (DBT, Linehan 1993) gibi etkili tedavi yöntemleri, davranışsal kontrole odaklanırlar. Ancak davranışsal kontrole ulaşıldıktan sonra, travmayı tedavi etmek düşünülebilir. Ancak bazen travmaya dair semptomlar, disregülasyonla direkt bağlantılıdır ve bu nedenle davranışsal kontrol de ancak TSSB belirtileri ortadan kalktığında sağlanabilir durumdadır. Bu gibi durumlarda, bu semptomları EMDR ile tedavi etmek düşünülebilir. Bu çalışma grubunda, bu hasta grubuyla çalışırken EMDR sürecinde ortaya çıkabilecek sorunlar, bunların nasıl aşılacağı ve özel stratejiler, birlikte tartışılacak ve ortaya koyulacaktır.

Carlijn de Roos & Sandra Veenstra “Kronik Ağrı Tedavisinde EMDR Kullanımı”

Bu çalışma grubunda, EMDR ve kronik ağrıya, kronik ağrıyla ilgili geleneksel teoriler, tedaviler ve travma stres ve ağrı ilişkisini ortaya koyan araştırma sonuçlarını da içeren bir giriş yapılacaktır. EMDR’ın kronik ağrı tedavisinde olası bir müdahale olduğunun nedenleri açıklanacaktır. Ayrıca, Göz Hareketleri ile duyarsızlaştırma ve Yeniden İşlemenin ampütasyon (bacak kesilmesi) ardından, hayali kronik bacak ağrısı üzerindeki etkisinin ortaya koyulduğu bir pilot çalışma sunulacaktır. Çalışmanın üçüncü bölümünde, EMDR’ın kronik ağrı tedavisindeki kullanımı üzerinde durulacaktır. Klinik konular, kaza sonrası oluşan kafa ve omurga travmaları, hayali bacak ağrıları çeken hastaların bulunduğu vaka görüntüleri ile incelenecektir. Bu sunumun amaçları:
– travma ve kronik ağrı arasındaki ilişkinin anlaşılması
– Kronik ağrı ile çalışmada EMDR için uygun olan danışanların ayırt edilebilmesi
– Kronik ağrı tedavisinde EMDR’ın kullanımı ile ilgili bilgi ve becerilerin artırılması

Ricky Greenwald “Travma Tedavisinin Yapılandırılması: Peri Masalı Modeli”

Bu çalışma grubunda, EMDR protokolü ile uyumlu ve adım adım EMDR’a ilerlemeyi belirleyen bir travma tedavisi sunulacaktır. Katılımcılar, travma perspektifinden bakan bir vakayı çözümleyecek ve bu modeli kendi vakalarına uyarlayacaklardır.
Katılımcılar bu çalışma grubunun sonunda:
– Geçmiş travma/kayıplarının şimdiki semptomlara nasıl etki ettiğini açıklayacak
– Danışanın şimdi problemini, travma perspektifinden ele alabilecek
– Sistemik ve kapsamlı bir travma tedavi planı ortaya çıkarabilecek
Bu travmayla ilgili modelle kendi zorlu vakalarını çözebileceklerdir.

Joanne Morris-Smith “Çocuk, Ergen ve Ailelerinde Travma ve Yası İşlemede EMDR Terapisi”

James Knipe “EMDR Alet Çantası”

Pek çok danışan terapiye, terapi hedeflerine karşı gelişen psikolojik savunmalar ve/veya ambivalans gibi karmaşık bir tablo ile gelir. Bu çalışma grubunda, disfonksiyonel kaçınma, erteleme ve affect düzenleyememeyi işlemede işe yarayacak olan BLS’i kullanma metotları sunulacaktır. Her bir metotla ilgili, video görüntüleri ve çalışma kağıtları dağıtılacaktır. Çalışma grubunun sonunda katılımcılar 1) Savunmaları (ambivalans, idealleştirme ve kaçınma) bilgi-işleme modeli içinde tanıyacak, 2) danışanların bu psikolojik savunma /korunmarını ve rahatsızlık veren travmatik etkileri ortadan kaldırmalarına yardımcı olmayı ve BLS ile birlikte, bilgi-işleme prosedürlerini kullanmalarını sağlayacak, 3) katılımcılar, danışanın çözümlenmemiş travmatik anıyı deneyimlerken an be an yaşadıkları disasosiyasyon derecesini değerlendirme metotlarını öğreneceklerdir. Ayrıca, katılımcılar, öğrendikleri bu disasosiyasyon derecesine dair bilgiyle, danışanı terapi odasında güvenli bir noktada tutabilme konusunda da yetkinlik kazanacaklardır.

Frances Yoeli, Tessa-Ava Prattos-Spongalides
“Sadece 90 dakikanız olduğunda: Kriz Sonrası Stres Durumlarında EMDR Vaka Formulasyonuna Sistemik Bir Yaklaşım”

Kriz durumlarında, histerik ve/veya travmatize olmuş danışanlarla çalışırken, sadece 90 dakikanız vardır ve EMDR verimli bir şekilde planlanması ve kavramsallaştırılması gerekir. Kuşaksal olarak travmaya verilen öğrenilmiş tepkileri çıkarmaya odaklanan kısa bir genogram formatını kullanarak, EMDR/R’ın şiddetli stresi azaltmadaki etkinliğini artırabiliriz. Bu çalışma grubunda önerilen vaka formatı ve genogram kullanımı, şu andaki tepkinin de kökeni olabilen, kaygı gibi kalıtsal küçük t travmaların ortaya çıkarılması ve işlemlenmesi, danışanın daha derin ve hızlı bir iyileşme yaşamasını sağlamaktır. Vaka örnekleri farklı kriz durumlarından (doğal afetler, tsunami, İsrail’de bir terör olayının ardından ve disfonksiyonel bir Yunan Ailesi) alınmış ve kuşaksal genogram aile bireylerinden öğrenilmiş davranış paternlerinin etkisini nasıl ortaya çıkardığı gösterilmiştir. Bu Sistemik yaklaşım, gelişmiş bir EMDR vaka formulasyonunu ortaya koymaktadır. Bu formulasyonda, NC ve PC gibi EMDR bileşenlerinin daha etkin bir biçimde belirlenmesi sağlanmaktadır.

Katie O’Shea, Marshall Wilensky
“Temellerin Yeniden İnşa Edilmesi: Erken Yaş (0-3 Yaş) Travma ve İhmalin Onarılması”

Üç yaşından önce oluşan travmaların kişinin hayatı boyunca, kendini dünyada güvende hissedebilmesi, kendinden emin olması ve ilişkilerinde etkin hissetmesi üzerinde çok önemli etkileri vardır. Çalışmada, katılımcılar sade, güvenli ve etkili bir standart protokolün çeşidini pratik etme şansı bulacaklardır. Bu protokolde, 1) Erken yaş travmalarını işlemleme için gereken güvenlik hissini oluşturabilmeyi hızlı ve doğal bir biçimde sağlayan Hazırlık Aşaması. Bu aşamada, “Güvenli Yer” yerine “Güvenli Durumu” tanımlamak ve EMDR’la stres yaratmayan bir biçimde tanışabilmeyi sağlayan “Duyguları Yeniden-Ayarlamak” metodu bulunmaktadır. Sonrasında, eğitmenler, her bir yaş (bebekler, çocuklar, ergenler ve yetişkinler) için, metodun nasıl kullanılacağını gösterecekler. Sonrasında katılımcılar, 0-3 yaş travmalarına ulaşmak ve onarmak için 2) daha güvenli, hızlı ve etkin olan dil ve sıralamayı, 3) 3 R’yi (Review the experience to assign appropriate Responsibility-Release emotional and physical energy to reach a sense of Safety- Repair the experience by imagining what was needed in order to have future Choices): Deneyimin gözden geçirilmesi, Güvenlik hissine ulaşılması, İhtiyaç duyulan şeyin hayal edilerek deneyimin onarılması ve 4) “Yaratıcı Harmanlama” (terapist değil, danışan tarafından ortaya çıkarılan). Çalışmada, erken yaş travmalarının belirtisi olabilecek tanımlamalar yapılacak (örn., somatik bozukluklar ve kişilik bozuklukları) ve travma ve ihmalden şüphe edilen durumlarda bu metodolojiyi kullanmanın yararları ortaya koyulacaktır.

Brurit Laub
“EMDR Standart Protokolünde Kişisel Kaynakların Bulunması ve Yerleştirilmesi”

Kaynak Geliştirme, EMDR Standart Protokolüne bir eklemedir. Prosedür, her seansta iyileştirici kaynakların ortaya çıkarılması ve terapinin en başından sonuna kadar, bir kaynak serisi oluşturulmasını kapsamaktadır. Kişisel Kaynakların Bulunması ve Yerleştirilmesi prosedürü probleme tam olarak uyan bilinçdışı kayakların açığa çıkarılması güçlendirilmesi ve hem seanslarda, hem de günlük yaşamda erişilebilir hale getirilmesidir. Üç çeşit kaynak geliştirme vardır: Geçmiş Kaynakları Geliştirme, Şimdiki Kaynakları Geliştirme ve Gelecek Kaynak Geliştirme. Standart protokolde problem, duyusal, kognitif, duygusal ve somatik bileşenlerine odaklanarak ulaşılabilir hale gelmektedir. Kişisel Kaynakları Geliştirme ve Yerleşmede, kaynaklara odaklanılarak, diyalektik hareketlenme şiddetlendirilmektedir. Kaynak geliştirmenin etkinliği, son yıllarda hem Brurit Laub’ın hem de İsrail’deki diğer EMDR terapistlerinin pratiklerinde gözlenmektedir. Prosedür canlı uygulamalar ve video görüntüleri eşliğinde sunulacak ve küçük gruplarla uygulamalar yapılarak, kişisel kaynakları geliştirme ve yerleştirme protokolü katılımcıların pratiğine hemen kazandırılacaktır.

Susan Curry “Kararlar… Kararlar… EMDR’da Kavşak Noktaları: Ne, Ne zaman ve Neden?”

7.EMDR Avrupa Konferansı Foto Galerisi


Sertifikasyonları: