EMDR Derneği Kahramanmaraş Depremi Çalışmaları
EMDR Derneği Kahramanmaraş Depremi Psikolojik Destek Çalışmaları. 1.3.2023 – 11.8.2023
Kaygı duygusu, vücudumuzun herhangi bir stres oluşumuna karşı verdiği doğal tepkilerdir. Örneğin gelecek kaygısı, maddi ve manevi kaygılar gibi pek çok konuda kaygı duyulabilir. Ancak duyulan bu kaygı uzun süreli ve normalin üstünde bir boyuta taşındığı zaman yaşamımızı zorlaştırır ve bu durum da psikolojide anksiyete olarak bilinen kaygı bozukluklarını da beraberinde getirir. Anksiyete, kişilerin çevrelerinden ya da kendi vücutlarından belli uyaranları tehlike ve tehdit olarak algılaması sonucu kontrol edilemeyecek düzeye gelen sıkıntı, korku, endişe ve gerginlik hislerinin sonucunda bu hisleri doğuran tüm olgulardan kaçınma davranışlarının tümüdür. Kişi, tehlike ya da tehdit olarak algıladığı durumda vücuduna “meydan okumaya hazır ol” sinyali verdiğinde kaygı bozukluğu süreci başlar.
Vücudunuzdan gelen meydan okuma sinyali sonrası hızlanan kalp atışı ve nefes alış-verişi süreci ile birlikte vücut kendini bu duruma hazırlamaya başlar. Bu tip belirtileri yaşayan kişiler de o anda yaşadıklarını anlamlandıramayıp panik sürecine geçiş yapar ve bu süreçte kötü hislerden kaçınmaya çalışırken güvenlik arayışına girer.
Toplumun yaklaşık olarak %18-%30’unda kaygı bozukluğu görülmektedir.
Hepimiz zaman zaman strese girebilir, kaygılanabilir ve kontrolümüz dışında anksiyete atakları yaşayabiliriz, bu oldukça olağan bir durumdur. Ancak kaygı bozukluğu çok daha üst düzey bir rahatsızlıktır. Kişi eğer, en az 6 aylık bir süre içerisinde ve haftanın çoğu gününde kontrolü dışında bir kaygı duygusu yaşıyor ise kaygı bozukluğundan bahsedilebilmektedir. Bu semptomlara dikkatsizlik, çabuk yorulma, uyku düzensizliği ve kaslarda gerginlik hissi de eklenebilmektedir.
Kaygı bozukluğu rahatsızlığına sahip kişi, kaygılandığı konu ile ilgili tüm gün aklını meşgul edebilmektedir. Bunun yanında aile, arkadaş, tanıdık gibi yakın çevredeki ilişkilerde normalden daha sık bir şekilde sorunlar yaşaması da muhtemeldir.
Pek çok ruhsal bozuklukta olduğu gibi kaygı bozukluğunun (anksiyete) da tam olarak nedeni bilinmemektedir. Kaygı bozukluğu, bazı insanlarda çok stresli ve travmatik bir olay sonrasında oluşurken bazı insanlarda ise nedensiz bir şekilde oluşabilmektedir.
EMDR terapisi kaygı bozukluğu problemi için en etkili psikoterapi yöntemlerinden biridir. Tedavinin sonunda, danışanlar artık yoğun kaygı hissettiği durumlarda bedensel ve duygusal olarak olumsuz tepkiler vermediklerini, hatta daha rahat hissettiklerini belirtmektedirler.
Kaygı bozukluğunda bu metodun tercih edilmesinin bir başka sebebi ise EMDR tedavisinin diğer terapi yöntemlerine süresinin daha kısa olması ve daha hızlı etki göstermesidir. Bunun sayesinde tedaviden daha belirgin sonuçlar almak mümkündür.
Sertifikasyonları: