Bildiri Özetleri

Bildiri Adı            : Aldatma, Çift Terapisi ve EMDR

Konuşmacılar       : Emre Konuk           konuk@dbe.com.tr
                           Hejan Epözdemir    epozdemir@dbe.com.tr

Özet                  : Terapi yaklaşımlarını pek çok açıdan sınıflandırabiliriz. Bunlardan biri de müdahalelerin nereye odaklandığıdır. Bazı yaklaşımlar müdahaleyi ağırlıklı olarak kişinin duygu, düşünce ve davranışına yapar. BDT, Psikanaliz ve EMDR buna örnektir. Aile ve Çift Terapisi içinse terapinin odağı ilişkilerdir. Bazı sorunlar terapi odasına bu iki yönüyle yansır. Travmatik yaşantı bunlardan biridir. Travma sonrası yaşananlar yalnızca kişinin duygu ve düşüncelerini etkilemez, özelikle yakınlarıyla olan ilişkilerinin biçimlenmesinde birinci derecede rol oynar. Eşi tarafından aldatıldığını öğrenen kişinin yaşadığı bir travmadır ve ondan sonra kişinin hem kendisi hem eşiyle olan ilişkisi köklü bir biçimde değişir. Bu durumda terapist hem danışanın yaşadığı travmatik süreci aşmasına yardımcı olmak, hem de eşiyle olan ilişkisini düzenlemek zorundadır. EMDR, travma ağırlıklı yaklaşımıyla bu süreci hızlandırabilir. Bu çalışmada, bu iki yaklaşımı kullandığımız vakalardan örnekler sunacağız. EMDR’ın yanında; ortaya çıkan güven bunalımını aşmak, çok sık ve yoğun yaşanan tartışmaları yönetmek, duygusal iniş-çıkışları denetim altına almak, aldatmaya götüren nedenleri analiz etmek ve aşmaya çalışmak, özellikle Çift Terapisi’nde çok önem kazanan etik ilkelerin üzerinden geçmek bu çalışmanın ana temaları olacak.

————————————————————————————————————————-
Bildiri Adı           : Çocuktan Aileye EMDR ile Ekip Çalışması

Konuşmacılar       : Billur Kurt                           billurk@hotmail.com
Gamze Bilgişin                      
gamze.b@superonline.com
Şirin Hacıömeroğlu Atçeken   
millesirin@yahoo.com
Ümran Korkmazlar                 
ukorkmazlar@gmail.com

Özet                   : Bu panelde, terapi yöntemlerinin, süreçlerin ve sorunların zaman içerisindeki evrimi ve EMDR’ın pratiğimize girmesi ile yaklaşımımızdaki değişiklikler ele alınacaktır. Özellikle çocuklarla çalışırken neden ekip çalışmasına ihtiyaç duyulduğu irdelenecek ve EMDR’ dan nasıl yararlanıldığı olgu örnekleri ile sunulacaktır. Çoğu zaman ebeveynler ailede hiç problem yokmuş gibi yalnızca çocukları için profesyonel yardım almak için başvurmaktadırlar. Oysa yapılan ilk görüşmede çocuğun sorununun, aile sistemi ve ebeveynlerin kendi yapıları ile yakından ilişkili olduğu gözlenmektedir. Sorunların çoğunun güven ve bağlanma odaklı olduğu görülmektedir. Bu bağlamda çocukla yapılan güvenli yer çalışmasında da çocuğun güvenli yer olarak evi seç(e)memesinin de aile içindeki problemlerle ilgili ilk sinyal olarak yorumlanmasının önemli olduğu örneklerle ele alınacaktır. Güvenli yerin çocukla oyun terapisi içinde kullanımı ve gerektiğinde ebeveyni de çocuğun terapi sürecine dahil ederek, hikâye yöntemi aracılığıyla EMDR kullanımı olgu örneği ile anlatılacaktır. Ayrıca çocuklarla yapılan birkaç seans sonrasında çift ya da ebeveynin kendi bağlanmaları ile ilgili bireysel terapi sürecinin başlamasının, çocuğun ruh ve akıl sağlığına kavuşmasında ne kadar gerekli ve önemli olduğu vurgulanacaktır. Önceki nesillerden bugüne taşınan, genellikle sağ beynin fonksiyonel sorunlarının etkisi ile çözümlenmemiş travmanın ve aile sisteminde eksik kalan kaynakların EMDR yaklaşımıyla nasıl ele alındığı üzerinde durulacaktır. Çocuk söz konusu olduğunda, aile hatta okul sisteminin ekip çalışması ile ele alınışı, yetişkinlerin kendi tutumlarının çocuklar üzerindeki etkisi, kendi nesiller arası bağlanmalarının üzerinde çalışılmasının önemi bağlanma kuramı açısından da irdelenecektir.

————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı          : Depresif Belirtiler Gösteren Glokom Hastalarının EMDR Aracılığıyla Terapisi

Konuşmacılar      : Selma Çetinkaya       drselmacetinkaya@hotmail.com
Ayşe Vural Özeç       aysevural76@hotmail.com
Haldun Sümer           hsumer@cumhuriyet.edu.tr
Deniz Özdemir          deniz.dozdemir@gmail.com
Önder Kavakcı          okavakci@yahoo.com

Özet                  :  Amaç: Glokom genellikle ileri yaşlarda görülen, tedavi edilmezse körlükle sonuçlanan kronik bir hastalıktır. Hastalardaki bu görme kaybına tepki olarak ruhsal değişiklikler olur. Bu çalışmada depresif belirtiler gösteren glokom hastalarının yaşadığı ruhsal sıkıntıların EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing-Göz Hareketleri Eşliğinde Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) kullanılarak tedavi edilmesinin depresif belirtilerin düzeyini azaltıp azaltmayacağını sınamak amaçlanmıştır.
Yöntem: Kesitsel bir araştırma olarak planlanan çalışma Kasım 2007-Mayıs 2009 tarihleri arasında glokom birimine başvuran glokom hastalarında yapılmıştır. Birimdeki 170 glokom hastasından tedaviyi kabul eden 144 hastaya depresyon belirti düzeylerini değerlendirmek için Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) uygulanmıştır. BDÖ puanı yüksek bulunan 66 hastadan 51’i terapiye alınmıştır. Hastalara düzenli olarak haftalık terapiler uygulandı.
Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 12’si erkek 39’u kadındır. 44 hasta terapiyi tamamlamış, 7 hasta çeşitli nedenlerle terapiyi yarım bırakmıştır. Hastaların terapi öncesi BDÖ puan ortalaması 31.9±9.9, terapi sonrası 9.4±7.0’dır. BDÖ puan ortalamaları, terapi sonrası istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azalmış (t=12.914, SD=44, p=0.000) ve EMDR depresif belirtileri azaltmada hastaların %91.1’inde başarılı bir yöntem olarak bulunmuştur. Hastalara ortalama 8.1±4.7 seans terapi yapılmıştır.
Sonuç: Diğer kronik hastalıklar gibi glokom hastalarında da depresif belirtiler oldukça sık görülür. Çalışma grubumuzda depresif tablonun düzeltilmesinde EMDR terapisinin etkili bir yöntem olduğu düşünülmektedir. Bu etkililiğin farklı araştırmalarla desteklenmesi önerilmektedir.
————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı           : Depresif Belirtiler Gösteren Hastaların EMDR Aracılığıyla Terapisi

Konuşmacılar       : Selma Çetinkaya       drselmacetinkaya@hotmail.com
Deniz Özdemir         deniz.dozdemir@gmail.com
Önder Kavakcı         okavakci@yahoo.com

Özet                   : Amaç: Bu çalışmada depresif belirtiler gösteren hastalarının EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing-Göz Hareketleri Eşliğinde Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) kullanılarak tedavi edilmesinin depresif belirtilerin düzeyini azaltıp azaltmayacağını sınamak amaçlanmıştır.
Yöntem: Kesitsel bir araştırma olarak planlanan çalışma Ocak 2008-Mayıs 2010 tarihleri arasında depresif belirtilerle eğitim ve danışmanlık birimine başvuran 45 hastada yapılmıştır. Hastaların depresyon belirti düzeylerini değerlendirmek için Beck Depresyon Ölçeği’nden (BDÖ) yararlanılmıştır. Hastalara düzenli olarak haftalık terapiler uygulanmıştır.
Bulgular: Terapiye alınan hastaların 5’i (%11.1) erkek 40’ı (%88.9) kadın, yaş ortalamaları 38.8 ±13.6’dır. 1 hasta dışındaki hastalar terapiyi düzenli alarak tamamlamıştır. Hastaların terapi öncesi BDÖ puan ortalaması 35.8±10.3, terapi sonrası 8.7±6.9’dur. BDÖ puan ortalamaları, terapi sonrası istatistiksel olarak anlamlı düzeyde azalmıştır (t=16.111, SD=44, p=0.000). BDÖ kesim noktası 17 olarak alındığında EMDR’nin depresif belirtileri azaltmada hastaların %88.9’unda başarılı bir yöntem olarak bulunmuştur. Hastalara uygulanan seans sayısı ortalama 8.7±6.9’dır.
Sonuç: Çalışma grubumuzda depresif tablonun düzeltilmesinde EMDR terapisinin etkili bir yöntem olduğu düşünülmektedir. Bu etkililiğin yapılacak farklı araştırmalarla desteklenmesi önerilmektedir.
————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı          : Dikkate  Sekonder Bellek Bozukluğu ve EMDR

Konuşmacılar       : Ercan Süt       ercansut@gmail.com

Özet                   : İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sn. Öget ÖKTEM TANÖR tarafından yönlendirilen ve “Dikkate Sekonder Bellek Bozukluğu” tanısı konulmuş bulunan 21 yaşındaki erkek hastanın 15 yaşındayken maruz kaldığı karbonmonoksit intoksikasyonu sonucunda derin asfiksi oluşumuna bağlı hipoksik ensefalopati tanısıyla bir süre yoğun bakımda müşahade altına alındığı ve sonrasında şikayetlerinin devamından dolayı İst. Tıp Fak. Yönlendirildiği yapılan epikriz incelemesinden anlaşılmış, yapılan tüm tedavi girişimlerine karşın herhangi bir ilerleme görülememesi üzerine deneysel amaçlı tedavi girişimi çerçevesinde tarafıma yönlendirilmiştir. Yaklaşık altı (6) ay süren EMDR tedavisi sonrasında hastanın bellek sorunlarının son bulduğu, devam ettiği ancak bitiremeyeceği düşünülen eğitimini tamamladığı, sosyal çevresiyle uyum probleminin sona erdiği ve memleketine dönerek iş yaşamına atıdığı hasta ve yakınlarınca beyan edilmiştir.   Elde edilen bu deneyserl nitelikteki tedavi başarısının umut versici oluşundan dolayı sözel bildiri olarak sunulmasına karar verilmiştir.
————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı           : EMDR Terapisinde Metaforların Önemi

Konuşmacılar       : Dilek Gürel       dilgurel2000@yahoo.com

Özet                   : Metaforlar kısaca; psikoterapotik bağlamda hastanın dikkatini toplamak , sorunu  somutlaştırmak,ele alınabilirliğini sağlamak, çözümü hızlandırmak, sonucu aklıda daha kolay kalacak biçimde simgeleştirmek vb. amaçlarla kullanılan sözcük, benzetme, mizah, öykü,anekdot, sembol olarak tanımlanabilir. Metaforlar beynin, onu kullanış şekline bağlı olarak çok iyi çalışmaktadırlar. Sinir Biliminde de (neuro-science) son yıllarda üzerinde yoğun olarak durduğu metaforlar için oldukça güçlü zihinsel açıklama biçimleri –modelleri ileri sürülmektedir. Metaforlar en geniş anlamda bütün temel disiplinlerin içinde var olmasının yanı sıra, tüm terapi çeşitlerinde de az veya çok bulunur. EMDR terapisinde ise metaforların daha özgün bir yeri vardır. Kullanıldığı yere göre EMDR de metafor farklı amaçlara hizmet eder. Duyarsızlaştırma aşaması boyunca kullanılan metafor, danışanın travmatik olaya ilişkin yoğun duygulanımını dengeler ve olayla arasına bir mesafe koymasına yardım eder. Başka bir aşamada iyileşmede katalizör olarak kullanılırken bir başka aşamada “katlanılması güç olan” şimdilik ele alınması ertelenen konuları süreçten bir süreliğine uzak tutmaya hizmet eder (Konteyner metaforu).  Terapi tekniğinin kendi içerisinde doğal akışta bulunan en yaygın olan; “Bir trenin camından bakar gibi bakmak” terapist tarafından doğrudan sunulabileceği gibi, ağrı protokolünde danışandan “Bu yarayı iyileştirici bir şey düşün” direktifi ile hastanın yaratıcı gücünden hareketle ortaya çıkan metaforlar da olabilir. Bazen de metaforlar; travmanın küçücük bedenlerinde ve zihinlerinde neler yaptığını bir türlü sözlerle ifade edemeyen bir çocuğun yaşadıklarını tanılayabilmesine-somutlaştırmasına yardım ederken diğer bir durumda, unutmak istediği kötü sahnelerden kendisini gelip çıkartan bir “süper kahraman” olarak hayat bulur. Kısaca,  EMDR süreci içerisinde danışan rahatsız edici resmi oluşturabilmek, onu ortadan kaldırmak- kendisini iyileştirecek düşünceyi- iç görüyü-resmi ve çözümü metaforlar yardımı ile kendisi üretebilir. Terapist bu süreçte bir rehberdir, yol göstericidir, içteki iyileştirici gücü harekete geçiren bir katalizördür. Yine EMDR seansı içerisinde danışanlar, metaforlar sayesinde aynı kavramlar hakkında değişik yorumlara rahatlıkla ulaşabilir, kendi bilgi ve anlayışlarını rahatlıkla yeniden yapılandırabilir. Bu yolla terapide danışan daima aktif halde tutulmuş olur.  Yine bu yolla danışanlar,  günlük yaşam içinde terapide üretilmiş olan bir fikri daha kolay hatırlayabilirler. Özetle, tıpkı bir kozanın önce bir tırtıla sonra da kanatlanıp özgürce uçabilen bir kelebeğe dönüştüğü gibi danışanlarda EMDR oturumları boyunca metaforların yardımıyla devinir, sorunlarından sıyrılarak sağlıklı bir yapıya erişirler bu tıpkı kelebekte olduğu gibi fantastik ve heyecan verici bir olaydır.

————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı           : EMDR ve Psikodrama

Konuşmacılar       : Asena Yurtsever       asenayurt@hotmail.com

Özet                   : Psikodrama grup terapisi ve EMDR gibi iki farklı ekolun birbiri içinde yer aldığı uygulamaların paylaşılması hedeflenmektedir.   EMDR tekniğinin kullanımı ve bireysel EMDR çalışması sırasında psikodramatik tekniklerin kullanımı üzerine odaklanacak çalışmanın hedefi katılımcıları bu iki farklı ekolun bir arada kullanımı hakkında bilgi sahibi yapmaktır.

Çalışma grubunda ilk olarak bir grup terapisi tekniği olan Psikodramadan biraz bahsedilerek, teorinin ana hatları aktarılacaktır. Daha sonra 1) psikodrama gruplarında EMDR uygulaması konusunda örnek vaka paylaşımları 2) EMDR seansı sırasında psikodramatik uygulamaların nasıl yapıldığı paylaşılacaktır. Bunun akabinde hem katılımcılarla lider eşliğinde bir vinyet çalışması yapılarak psikodrama grubunda uygulamanın bir örneğinin yaşanması, hem de katılımcıların birebir kendilerinin pratik yaparak bireysel EMDR uygulamasına öğrendiklerini aktardıkları bir pratik çalışması yapılması hedeflenmiştir.

————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı          : Fibromiyaljide EMDR, Yedi Olguluk Bir Çalışma

Konuşmacılar      : Önder Kavakcı    okavakci@yahoo.com
Murat Semiz       drmuratsemiz@hotmail.com
Ece Kaptanoğlu   ekaptan2006@gmail.com
Zafer Özer

Özet                  : Amaç: Fibromiyalji Sendromu (FMS) etyolojisi belli olmayan, yaygın vücut ağrıları, belirli anatomik bölgelerde hassasiyet, azalmış ağrı eşiği, uyku bozuklukları, yorgunluk ve sıklıkla psikolojik sıkıntı ile karakterize eklem dışı romatizmal bir hastalıktır. Çeşitli yaklaşımlar denemesine rağmen etkili bir tedavisi yoktur. FMS ile psikiyatrik hastalıklar ilişkisi sıklıkla bildirilmekte ve FMS hastalarında ruhsal travma sıklığı dikkat çekmektedir. Kronik ağrılı durumlar için tedavi arayışları giderek daha fazla psikoterapi yaklaşımlarına yönelmiştir. Bu çalışmada Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon kliniğinde FMS tanısı konulan yedi hastanın EMDR yaklaşımı ile tedavisi denemiştir.
Yöntem: FMS tanısı konulmuş 22-41 yaşları arası 6 kadın ve bir erkek olgunun tedavi öncesi ve sonrasında FTR kliniğinde hassas nokta sayıları (HNS) belirlendi, Vizüel Ağrı Skalasında (VAS) bildirdikleri ağrı düzeyleri kaydedildi. Hastalar; tedavi öncesi ve sonrasında Fibromiyalji Etki Anketi (FEA),Beck Depresyon Ölçeği(BDÖ), Travma Değerlendirme Ölçeği(TDÖ), Pittsburg Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ), Öfke Tarzı Ölçeğini (SÖÖTÖ)doldurdu. Hastalara varsa yaşamış oldukları travmalara yönelik, saptanamadı ise ağrılarına yönelik beş-sekiz seans arası EMDR tedavisi yapıldı.
Bulgular: Tedavi sonunda hastaların bildirdikleri VAS, PUKİ, FEA, TDÖ, BDÖ puanlarında anlamlı iyileşme olmuştur (p<0.05). Fizik muayene ile HNS’de anlamlı düzelme bulunmuştur (p<0.05). SÖÖTÖ’de; sürekli öfke, öfke içe ve öfke dışa puanlarında anlamlı değişme olmazken; öfke kontrol puanında görülen düzelme anlamlıdır (p<0.05).    Tedavi sonunda olgu altı dışındaki hastalar FMS ölçütlerini karşılamamaktadır.
Sonuç: Bu hasta grubunda FMS tedavisinde EMDR tedavisi etkili bulunmuştur.
————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı          : Kompleks Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve EMDR

Konuşmacılar      : Berk Murat Ergun         bmergun@gmail.com
Emre Konuk                konuk@dbe.com.tr

Özet                  : Kompleks Travma Sonrası Stres Bozukluğu (K-TSSB) travmatik stresöre tekrarlayan biçimde,  uzun süreli maruz kalma sonucu ortaya çıkan psikolojik bir  yaralanmadır. Önemli akademik dergilerde K-TSSB kavram olarak ortaya konmuş ve konu  hakkında çalışmalar yayınlanmış olsa bile, DSM veya ICD gibi tanı sistemlerinde hala resmi olarak tanım bulmamaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tanımları, K-TSSB’nin bazı temel karakteristiklerini yakalamakta başarısızdır. Bu öğeler esirlik, psikolojik dağılma, güvenlik, güvenme ve kendilik değerinin kaybolması , tekrardan kurban olma eğilimi ve en önemlisi tutarlı bir kendilik algısının kaybolmasını içerir. Bu tutarlı kendilik algısının kaybolması ve izleyen semptom profili K-TSSB’yi TSSB’den en çok ayıran ÖZELLİKTİR.
K-TSSB için altı semptom kümesi önerilmiştir. Bunlar:
1.   Duygulanım ve dürtü regülasyonundaki değişiklikler
2.   Dikkat ve bilinçlilikteki değişiklikler
3.   Kendilik algısındaki değişiklikler
4.   Diğerleri ile ilişkilerinde değişiklikler
5.   Somatizasyon
6.   Anlamlar sisteminde değişiklikler
Bu çalışma grubundaki amaç K-TSSB’nun katılımcılara DVD kaydı yapılan bir olgu özelinde tanıtıp EMDR ‘ ın bu tip karışık ve zor olgularda uygulamasını örneklemektir.
————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı          : Migren Baş Ağrısında Standart EMDR Protokolünün Etkinliği

Konuşmacılar       : Selma Çetinkaya   drselmacetinkaya@hotmail.com
Deniz Özdemir      deniz.dozdemir@gmail.com
Önder Kavakcı       okavakci@yahoo.com
Hatice Balaban      haticebalaban@yahoo.com

Özet                   : Amaç: Migren epizodik olarak ortaya çıkan, 4–72 saat sürebilen, çoğunlukla tek taraflı ve zonklayıcı ağrı ile karakterize, sıklıkla nörolojik, gastrointestinal ve otonom belirtilerin de eşlik ettiği kronik bir baş ağrısı bozukluğudur. Genel popülasyonun %12’ sini etkilemekle birlikte, kadınlarda erkeklere göre 3 kat fazla olduğu bilinmektedir. Akut migren baş ağrılarında EMDR’nin etkinliği ilk kez Marcus tarafından bildirilmiştir.
Bu çalışmada nöroloji kliniğinde Migren baş ağrısı tanısı konulan 10 hastada standart EMDR uygulamasının etkililiğini değerlendirmek amaçlanmıştır.
Yöntem: Migren baş ağrısı tanısı konulan 10 hastaya beş seans standart EMDR uygulandı. Tedavi öncesi ve sonrasında hastaların MIDAS ölçeği, yaşam kalitesi (SF 36), Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Görsel Ağrı Skalası (VAS) uygulandı.
Bulgular: Tedavi sonunda MIDAS (p<0.05), BDÖ (p<0.05), VAS (p<0.05), SF-36 (p<0.05) ölçek puanlarında puanlarında istatistiksel olarak anlamlı düzelme olmuştur.
Sonuç: Migren hastalarında beş seanslık standart EMDR uygulaması bildirilen psikometrik sonuçlarda düzelme göstermiştir. Migren hastalarında Standart EMDR uygulamasının etkinliğini değerlendirebilmek için daha çok olgu ile araştırma gerekmektedir.
————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı           : Özel Öğrenme Güçlüğü ve EMDR: Travmatik Öğrenme Deneyimlerine Müdahale

Konuşmacılar       : Ümran Korkmazlar       ukorkmazlar@gmail.com
Pınar Engin Fidancı      pinar1112@yahoo.com

Özet                   : Bu çalışmada, farklı yaşlarda öğrenme güçlüğü tanısı almış ve terapi desteğine başlanmış olguların, geçmişteki travmatik öğrenme deneyimlerine EMDR ile müdahale ele alınacaktır. Sunumda olgu örnekleri üzerinden, Özel Öğrenme Güçlüğünde EMDR ile çalışırken gözlemlenen negatif ve pozitif kognisyonlar, kaynaklar ve farklı öğrenme stilleri ile EMDR’da kullanılan çift yönlü uyaran ilişkisi üzerinde durulacaktır. İlköğretimin ilk yıllarından başlayarak hayat boyu devam eden öğrenme ile ilgili çoğul travmalara EMDR ile müdahalenin önemi vurgulanacaktır.

————————————————————————————————————————-

Bildiri Adı          : Yemeğin tuzu biberi! : EMDR Bilişsel Müdaheleler

Konuşmacılar      : Şirin Hacıömeroğlu Atçeken         millesirin@yahoo.com
Asena Yurtsever                          asenayurt@hotmail.com

Özet                  : EMDR Bilişsel Müdaheleleri, EMDR Terapisine yeni başlayanlar için yöntemin öğrenmesi ve uygulaması en zor kısımlarından biri olmakla beraber, ileri seviye EMDR terapistleri için EMDR yönteminin en yaratıcı ve iyi planlanmış kısmını oluşturur. EMDR Terapisinin önemli bir parçasını oluşturan, Bilişsel ya da daha geniş anlamıyla Terapötik Müdaheleler, özellikle kısır döngüye girmiş ve adaptif bilgi işlemesi engellenen danışanın bunun içinden çıkarak sürecini sağlıklı bir şekilde devam ettirmesini sağlamak için geliştirilmiş stratejilerdir. Terapist danışanın sürecine çok müdahele etmeden, üzerinde çalışılan malzeme ile ilgili bazı söylemlerde bulunarak uygun sinirsel/nöral bağlantı ve çağrışımların kurulmasına yardımcı olur. Bu seminerde EMDR Terapötik Müdahelelerinin geniş bir tanımını yapılacak, ne zaman, nerede, nasıl ve kimlerle kullanılmasının faydalı olacağını anlatılacak, bilişsel müdahele çeşitlerinden bahsedilecek ve tüm bunlar vaka örnekleriyle desteklenecektir.

————————————————————————————————————————-


Bildiri Adı            : Paradigmalar, Psikoterapi ve EMDR

Konuşmacılar        : Emre Konuk              konuk@dbe.com.tr
                            Serin Meskill Öget     smeskill@superonline.com
                            Gülay Özdemir          gozdemir24@hotmail.com

Özet                    : Bütün terapi yaklaşımlarının, sorunların nasıl ortaya çıktığı ve nasıl aşılacağı ile ilgili bir görüşü, yaklaşımı, teorisi vardır. Birincisi etiyolojiyle, ikincisi de teknikle ilgilidir. Terapisti yönlendiren tekniği değil, tekniğini belirleyen teorisidir. Teknik, teori tarafından belirlenir. Daha ilk seansta toplamak istediğimiz bilgiler, sorduğumuz sorular, uygulayacağımız terapinin hedefleri dahi, sorunların nasıl ortaya çıktığı ile ilgili teorimiz tarafından belirlenir. Tüm terapi okullarının geliştirdiği kendine özgü bir dili vardır ve bu teorisi tarafından belirlenir. Örneğin; BDT’nin dili Öğrenme Teorisine, Aile Terapisininki Sistem Teorisine, EMDR ise Nörobiyoloji’ye ve beynin bilgiyi işleme süreçlerine dayanır. Bu dilleri birbirine tercüme etmek mümkün değildir ama EMDR’ın temel aldığı nörobiyolojik süreçler her durumda ve terapide geçerli olduğundan, bu dil tüm terapiler tarafından kullanılabilir. Bu panelde BDT, Aile Terapisi ve Analitik yaklaşımların kendi paradigmaları açısından EMDR’ı nasıl değerlendirdiği ve klinik pratiğe nasıl yansıttığı üzerinde durulacaktır.

————————————————————————————————————————-


Bildiri Adı            : EMDR’ı Neden Kullanamıyorum? EMDR’ın Dayanılmaz Hafifliği

Konuşmacılar        : Emre Konuk              konuk@dbe.com.tr
                            Yunus Emre Aydın      yeaydin@dbe.com.tr

Özet                    : EMDR Eğitimi almış ve yoğun olarak bu terapi yöntemini kullanamamış bir Psikiyatr gözünden, EMDR’ı neden kullanamadığının soru işaretleri ile dolu anlatımıyla, kısıtlı bir zamanda aşılması gereken bir Sınav Kaygısı yaşayan danışanın sorununun, bir Psikiyatr ile bir Psikologun gözünden EMDR Terapisi ile gelinen sonuçlarının düşük yoğunlukta felsefi tartışması.
Olgu sunumu video ile desteklenecektir.


Sertifikasyonları: